Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Yazar Mesaj
HaneM
AnkaraLı AdmiN
AnkaraLı AdmiN
HaneM

Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 09/05/08 Mesaj Sayısı : 545 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : Pc,FuTBoL
Rep Sistemi
Aktiflik:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Başarı Puanı:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Left_bar_bleue500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Güçlülük:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)

MesajKonu: Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı   Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Icon_minitimePaz Mayıs 11, 2008 9:26 pm

Şükrü Saracoğlu
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı 50yilindasaracoglu


Kulübümüze 17 yıl boyunca Başkan olarak hizmet veren eski başbakan ve bakanlarımızdan Şükrü Saracoğlu’nu, oğlu Yılmaz Saracoğlu tarafından derlenen ve hakkında basında çıkan yazılardan bazılarının yer aldığı "Şükrü Saracoğlu ve Dönemi" isimli kitap ve çeşitli kaynaklardan bir derleme hazırladık.

Bugünkü stadımıza 22 Temmuz 1998 yılında alınan Yönetim Kurulu kararı ile ismini veren, Kulübümüz’de en uzun süre başkanlık yapmış kişi olan rahmetli Şükrü Saracoğlu’nu, bir kez daha sevgi, saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz.

MEHMET ŞÜKRÜ SARACOĞLU

Tanju CILIZOĞLU Güneş, 1956

Fethi Okyar kabinesinde Maarif Vekili, İnönü’nün 3 ve 4. hükümetlerinde Adliye Vekili, ve 12’nci Refik Saydam hükümetinde Hariciye Vekili olan Mehmet Şükrü Saracoğlu, 1942 yılında Refik Saydam’ın ölümü üzerine İnönü tarafından 9 Temmuz 1942 günü başkanlığa atanarak hükümeti kurmakla görevlendirildi.

Mehmet Şükrü Saracoğlu. 1887 yılında İzmir’in Ödemiş ilçesinde doğdu. İlk ve orta okulu Ödemiş’te okuduktan sonra İzmir idadisi’ne girdi. Son derece zeki, çalıskan bir öğrenciydi. İzmir idadisini birincilikle bitirerek, Ankara’daki Mekteb-i Mülkiye’ye geçti. 1909 yılında Mekteb-i Mülkiye’ yi bitirerek İzmir Valiliği Maiyet Memurluğu’na atandı. İzmir Sultanisi’nde matematik-öğretmenliği yapan Saracoğlu, 1911 yılında İttihat ve-Terakki Ticaret Mekteb-i Müdürlüğü görevine getirildi.

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Sukrusaracoglu200x11914 yılının Ocak ayında bir devlet bursu kazanan Saracoğlu Belçika’ya öğrenime gitti. Kısa bir süre sonra Birinci Dünya.Savaşı patlayınca hemen İzmir’e döndü. 1915 Mayıs’ında tekrar Cenevre Siyasi İlimler Akademisi’nde okumak için İsviçre’ye giderek burada dört yıl kaldı ve bu fakülteyi çok iyi bir dereceyle bitirdi. Mondros Mütarekesi’nden sonra Cenevre’de Türk Talebe Cemiyeti’ni kurarak bu cemiyet adına Fransızca bir derginin yayınlanmasını üstlendi. Türk Talebe Cemiyeti’nin başkanı olarak Avrupa kamuoyunda Mondros şartlarının olumsuzluğuna tepki yaratmak için uğraşlar vererek Osmanlı Devleti’nin haklarını savundu.

0 günlerde İzmir işgal edilince Türkiye’ye gideceğini öğrendiği bir İtalyan gemisine kaçak binip yurda döndü. Ulusal Kurtuluş Hareketi’ne katıldı. Kuşadası, Nazilli ve Aydın yörelerinde kurulan Kuva-i Milliye hareketlerinin örgütlenmesinde çalıştı. Osmanlı Meclisi Mebusanı’na İzmir milletvekili olarak seçildiyse de, Saracoğlu bu göreve katılmadı.

Saracoğlu 1923’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne İzmir Mebusu olarak girdi. Fethi Okyar hükümetinde Milli Eğitim Bakanlığı yapan Saracoğlu 1926’da Yunanlılarla kurulan Mübadele Komisyonu’na başkanlık etti. Başbakanlığına kadar kurulan bütün hükümetlerde görev aldı. Bu hükümetlerde Maliye, Adliye ve Hariciye vekilliklerinde bulundu. Saracoğlu’nun 1932 yılında Paris’te Osmanlı borçlarının ödeme koşullarının saptanması görüşlerini Türkiye adına yürütürken görüyoruz. 1933’de bir antlaşma ile bu konuyu başarıyla ve batılı gözlemcilerin hayranlığı içinde bitirirken izliyoruz. Saracoğlu’nun devlet adamlığı vitrinini süsleyen en değerli ve liyakatinin zirvesine vardığı bu anlaşma ile genç Türkiye Cumhuriyeti’nin maliyesi soluk aldı.

Genç Cumhuriyet’ in devlet organlarının kurumlaşmasında da emeği geçen Saracoğlu, bakanlıkları sırasında avukatlık, hakimlik İcra İflas Kanunlarını hazırlamış ve çıkartmış iş esasına dayalı cezaevlerinin oluşmasını ve ilk örnek olarak İmralı’nın kuruluşunu sağlamıştır. Barem ve Emeklilik kanunları da Saracoğlu’nun zamanında oluşturulmuştur.

Refik Saydam’ın ölümü sonrasında Başbakan olan Saracoğlu, bu döneminde de Cumhuriyet döneminin bütünsellik taşıyan seçim yasasını iki dereceli olarak hazırladı ve çıkarttı.

Saracoğlu istifa ederek Başbakanlığı Recep Peker’e devrettikten sonra 1 Kasım1948 ve 22 Mayıs 1950 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yaptı.

1950 seçimlerinde parlamentoya giremeyen Saracoğlu siyaseti bıraktı.

Saracoğlu, 27 Aralık 1953’de İstanbul’da vefat etti.

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı 50yilindasaracoglu1

FENERBAHÇE CUMHURİYETİ

Yalçın DOĞAN

Ebedi Şef, Milli Şef, Değişmez Gözde

Top korner noktasına dikildi Taksim Stadı’nda İstanbul’da. Maliye Vekili Şükrü Saracoğlu önündeki kağıtlara son kez bir daha göz attı Ankara’da ve kendi kendine "tamam BU iş" diye düşündü.

İstanbul Taksim Stadı’ nda kornere dikilen topa üç dört Fenerbahçeli birden koştu vuruşu yapmak için.

Ankara’da Maliye vekili Şükrü Saracoğlu koltuğunda söyle bir geriye doğru yaslandı Stadı önce "İttihat Spor" dan almak ve Milli Emlak idaresi’ ne vermek gerekiyordu ki, stad önce devletin eline geçsin. Ama, Milli Emlak idaresi’ne devretmek için de herhalde bir önkoşul bulmak zorundaydı.

Fenerbahçe-İstanbulspor maçının son dakikaları oynanıyordu Fenerbahçe korneri kazandığında. Topa koşan üç-dört Fenerbahçeli futbolcu arasından Büyük Fikret atıldı arkadaşlarına "bana bırakın" diye bağırdı. Taksim Stadı’nda korner noktasına gitti Topu Düzelti. Vurmak için gerildi.

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı 50yilindasaracoglu2"Tek maddelik bir yasa çıkartırım, olur biter" diyerek kendi kafasından geçen düşünceyi yeniden kağıda döktü Maliye Vekili Saracoğlu. Kabinede kısa bir sunuşla sorunu çözeceğine yüzde yüz inanıyordu. Sonra da Meclisten rahatlıkla geçirebilirdi tek maddelik yasayı, zaten, o tarihte ne muhalefet vardı, ne de alınan kararlara karsı çıkabilecek bir başka güç.

Fenerbahçe eğer bu son fırsattan yararlanamazsa, artık son dakikaları oynanmakta olan maç 1-1 berabere bitecek, şampiyonluk da elden kaçacaktı. Büyük Fikret geldi ve vurdu. Taksim Stadı’nda bir gürültü koptu. Kornerden gelen top doğrudan doğruya İstanbulspor ağlarına takılmış, Fenerbahçe Büyük Fikret’in vurusuyla 2-1 öne geçmişti. Hakem maçın bitiş düdüğünü çaldığında, Fenerbahçe’nin de şampiyonluğunu ilan ediyordu İstanbul’da.

Ankara’da Maliye Vekili Saracoğlu için tek maddelik yasayı meclisten geçirmek hiç de güç olmadı. ilk bakışta çok masum görünen bir yasaydı zaten:
"Aynı semtte kurulmuş olan ve faaliyet gösteren spor kulüplerinin sayısı birden fazlaysa,o semtte üye sayısı daha fazla olan kulüp faaliyetlerine devam eder".

Tek bir madde ile Fenerbahçe yaklaşık on beş yıl sonra Altınordu’dan rövanşı acımasız biçimde alıyordu. Fenerbahçe, yıllar önce en güç günlerinde Altınordu’ ya kaptırdığı futbolcularının ve kaçan iki şampiyonluğun acısını hiçbir zaman unutmamıştı. Biriktirmişti. İşte, şimdi tam sırasıydı. Bu karar Fenerbahçeliliği ile ünlü Maliye Vekili Şükrü Saracoğlu’nun daha sonra aralıksız onaltı yıl başkanlığını sürdüreceği Fenerbahçe’ye önemli bir armağandı. Tek maddelik karar, sadece Fenerbahçe için yürürlüğe girmişti. Cumhuriyet kurulup ülkede yeni bir devletin temelleri atıldığında, İttihat ve Terakki Fırkası çoktan tarihe karışmıştı. Ama, İttihat ve Terakki’nin kulübü Altınordu’ nun izlerine hala rastlamak mümkündü. Raşit Aydınoğlu Bey Altınordu’yu 1921 yılında "İttihat Spor" adi altında yeniden kurmuş ve kulüp faaliyete geçmişti. Gerçi İttihat Spor’un artık pek gücü kalmamıştı. Ne var ki, önemli bir varlığa sahipti: Union Club Sahası... Yani, bugünkü Fenerbahçe Stadı...

Fenerbahçeliler ikide bir Raşit Bey’ e gidip, "Şu stadı Fenerbahçe’ye sat" önerisinde bulunuyor. Raşit Bey de eski yılların unutturamadığı rekabet içinde "Olmaz" diye direniyordu. Fenerbahçeliler ısrar ediyor, İttihat Spor geri çeviriyordu. Bir, iki, üç... Eeee, artık bu İttihat Spor da fazla olmaya başlamıştı...

Vekiller Heyetinde o tarihte Maliye Vekili olarak görev yapan Şükrü SaracogIu Fenerbahçeliliği ile ünlüydü. Belki o bu işe bir çare bulabilir, İttihat Spor’dan İttihat Spor Sahası’nı satın alabilirdi. Ancak, satın almak için karşı tarafın onayı gerekiyordu. Gelin görün ki, karşı taraf böyle bir onaya hiç de yatkın değildi. Sorunu kestirmek ve çözmekten başka çare kalmıyordu.

Maliye Vekili Saracoğlu formülü bulmuştu "Ayni semtte faaliyet gösteren" iki kulüp vardı Kadiköy’de. Biri İttihat Spor, diğeri Fenerbahçe. Açıktı ki, Fenerbahçe’nin üye sayısı İttihat Spor’a göre çok daha fazlaydı. Demek ki, faaliyetini sürdürecek olan Fenerbahçe idi. Demek ki, diğeri, yani İttihat Spor bu yasadan sonra artık -faaliyetini sürdüremezdi.

Nitekim, sürdüremedi. İttihat Spor Sahası önce Milli Emlak idaresi’nin yönetimine bağlandı. 1929 yılında Fenerbahçe Milli Emlak idaresi’nden sahayı önce kiraladı. Hemen birden olmaz, adım adım ilerlemek gerekiyordu. Kiraladıktan sonra da adım değiştirerek, İttihat Spor Sahası, Fenerbahçe Stadı oldu.

Bu arada Saracoğlu Maliye Vekilliğinden ayrılıp ekonomik konularda araştırma ve temaslarda bulunmak üzere Amerika’ya gönderilmişti. Türkiye’ye döndükten sonra, önce Osmanlı Borçlarının tasfiyesiyle ilgili taksit sorunlarını çözmek üzere kurulan bir komisyonun başkanlığına getirilmiş, kısa süre sonra da, bu kez Adliye Vekili olarak yeniden kabineye girmişti, Kendisi Adliye Vekili iken, Maliye Vekaletinden gelen 6 Temmuz 1932 tarih ve 1213 sayılı öneriyle Fenerbahçe Stadı’nın Milli Emlak idaresi’nden alınıp Fenerbahçe Kulübü’ne satılması bakanlar kurulu tarafından karara bağlandı. Satış işlemleri yaklaşık on ay sürdü.

1933 Mayıs’ında çok eskiden "Silahtar Ağa Sahası", sonraları bir ara "Papazın Çayırı" derken "Union Club Sahası" Cumhuriyetten önce "İttihat Spor Sahası", 1929’ da "Fenerbahçe Stadı" artık Fenerbahçe Kulübü’nün malı oldu.

Tam bir Türk Lirası’na... Evet, Fenerbahçe bugünkü stadın mülkiyetini elde ederken Saracoqlu-nun araya girmesiyle Milli Emlak İdaresi’ne, yani devlete sadece bir lira ödedi.

Adliye vekili olarak Fenerbahçe’nin bir maçını izlemek üzere Fenerbahçe Stadına geldiğinde Saracoğlu sade bir cümle söylemekle yetinecek ve Fenerbahçeliliği’ni vurgulayacaktı: "Bir haftalık yorgunluğumu Fenerbahçe’yi seyrederken unutuyorum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.frmkral.hareketforum.net
HaneM
AnkaraLı AdmiN
AnkaraLı AdmiN
HaneM

Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 09/05/08 Mesaj Sayısı : 545 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : Pc,FuTBoL
Rep Sistemi
Aktiflik:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Başarı Puanı:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Left_bar_bleue500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Güçlülük:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)

MesajKonu: Geri: Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı   Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Icon_minitimePaz Mayıs 11, 2008 9:27 pm

Üç Ali ile Bir de Şükrü
Sol açık Halit orta sahadan kaptığı topla hızla Harbiye Ceza Sahası’na indi. Önüne gelen birkaç kişiyi çalımladı ve sert bir şutla Fenerbahçe’nin ilk golünü attı. Hayır, hayır, yan hakem bayrak kaldırıyor, golü ofsayt gerekçesiyle iptal ediyordu.


Ankara’da oynanan maçı izleyen Başbakan Şükrü Saracoğlu ertesi gün golü iptal eden yan hakemin lisansını iptal etti.

Galatasaray’a karsı oynanan maçın son dakikalarında Taka Naci kornerden gelen topa kafayı vurunca Fenerbahçe 2-1 öne geçti ve maç da biraz sonra bu skorla sona erdi. Saracoğlu ile birlikte maçı izleyen Hacı Bekir Ali Muhiddin doğru soyunma odasına yöneldi. Cebinden çıkardığı cüzdanı olduğu gibi, Fenerbahçe Kaptanı Cihat’a verdi. Tüm futbolcuların cüzdandaki parayı paylaşmalarını isteyerek. Cüzdandan çıkan para on bir futbolcu arasında pay edildi. Memur aylığının on sekiz liraya ancak ulaştığı bir dönemde, futbolcu başına o gün 25 lira "prim" düşmüştü.

Aslında gerek Saracoğlu’nun bu davranışı, gerekse ünlü tatlıcı Hacı Bekir’in futbolculara prim dağıtması, yaklaşık onaltı - onyedi yıl Fenerbahçe’nin yaşadığı sıradan olaylardandı. Devlette sırtını Başbakana dayayan Fenerbahçe, maddi sorunlarını da Hacı Bekir ile çözüyordu.

Taksim Stadı’nda oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçının ikinci yarısında Galatasaray beki Ayı Tevfik bir omuz darbesiyle Fenerbahçeli Leblebi Mehmet’i yere indirince kıyamet koptu. Saha bir anda arenaya döndü. Yumruklar, tekmeler birbirine giriyor, tribünler ayaklanıyor polis güçlükle daha büyük bir olayı önlemeye çabalıyordu. Fenerbahçe’den dokuz, Galatasaray’dan sekiz futbolcu ceza kuruluna verildi. Fenerbahçe ceza yağdıran kurul kararına itiraz etti. Hatta, bir açıklama yaparak "mahkemeye giderek, tashihi karara gideceğini" bildirdi Türk Spor Kurumu Başkanı Beyazıt Milletvekili Halit Bayraktar bu açıklamaya şiddetle tepki göstererek "Fenerbahçe Stadı’nı elinden alır, kulübü belli bir sure kapatarak onlara hadlerini bildiririz" deyince, Fenerbahçeliler önce bir durdu.

Sonra da soluğu Adliye Vekili Şükrü Saracoğlu’ nda aldı. Kamuoyunu yakından ilgilendiren gazetelerin her gün olayla ilgili haberleri birinci sayfaya çıkardığı bir sırada, Adliye Vekili Saracoğlu’nu ziyaret eden Con Kemal başkanlığındaki Fenerbahçe Heyeti Şükrü Bey’e "Fenerbahçe üyeliğini" önerdi. Fenerbahçeliliğini zaten stad sorununu çözerken kanıtlamış olan Saracoğlu’na "mutlaka aralarında görmek istediklerini" bildirdi Fenerbahçe yöneticileri.

İstanbul’da Fenerbahçe Kurucuları Kurulu toplandı, üç kişiden oluşan yönetim kurulu üye sayısı yediye çıkartılarak bir de "Reislik" makamı kuruldu. Tüzük değişikliği kurucular kurulundan benimsendiği anda, Fenerbahçe Başkanlığına da Adliye Vekili Şükrü Saracoğlu seçildi.

Saracoğlu hemen ilk demecini verdi: "Fenerbahçe gibi memleketin medarı iftiharı, övündüğümüz bir kulübü korumayı en büyük şeref sayarım."

1934 yılında başlayan Saracoğlu’ nun başkanlığı donemi aralıksız onaltı yıl sürdü. 1950 Ekim’inde Saracoğlu kısa bir süre için Ali Mubiddin Hacı Bekir’e bırakarak, sonra da "yeni donemin yeni kralları" başkanlığa soyunacaktı. Türkiye siyasal yaşamada "Tek Parti" dönemini Fenerbahçe, o dönemin en güçlü adamlarından Şükrü Saracoğlu’nun başkanlık dönemi ile geçirecekti.

Adliye Vekilliğinden sonra bir ara Dışişleri Vekilliğine atanan Saracoğlu 1942’de Başbakan oldu.1946’ya kadar süren başbakanlığını 1948’de Meclis Başkanlığı izledi. 1950’den sonra da politikayı bıraktı.

Yıllar yılı büyük bir dayanışma ile Fenerbahçe’yi birlikle yürüten Saracoğlu ile Ali Muhiddin Hacı Bekir arasında nezaket sınırları hiç bir zaman asılmadı. Hacı Bekir, bugün de hala ününü koruyan en önemli şekercilik firmalarının başında geliyordu. İstanbul’un çeşitli semtlerinde, Ankara’da, İzmir’ de ve hatta yurt dışında Kahire ve Londra’da sekerci dükkanları açan Hacı Bekir hem iş dünyasında titizliği ile tanınıyor, hem halk arasında "Hacı Bekir" denildiğinde akla nefis lokumlar, tatlılar, çifte kavrulmuşlar geliyordu. Dolayısıyla bir yandan "halkın içinden biri", öte yandan zengin bir Fenerbahçe tutkunu ve dönemin ince siyasetinden anlayan bir "partili" idi. Hacı Bekir aslında Fenerbahçe için kolay bulunmaz bir kişiliğe sahipli. Fenerbahçe ne zaman maddi sıkıntıya düşse, elini ilk uzatan Hacı Bekir’di. Futbolcular ne zaman para sıkıntısı çekse, Hacı Bekir onlan hiç üzmez, hemen yardımı esirgemezdi.

Fenerbahçe maçlarından sonra, eğer galibiyet gelmişse, Fenerbahçeli futbolcular bilirdi ki, biraz sonra kapı açılacak ve Hacı Bekir soyunma odasında görünecekti. Sadece galibiyetler değil, Fenerbahçe’nin antrenmanları da Hacı Bekir’ le renklenirdi futbolcular için. Futbolcular antrenmana çıkınca, Hacı Bekir soyunma odasına girer hepsinin cebine teker teker zarf içinde on beşer lira bırakırdı. Aydın Bakanoglu ile Lebip Elmas’ın zarflarından bir gün 17.5 lira çıktığında, her ikisi de anlamıştı ki, eskiyen bornozlarını bu ek iki buçuk lira ile yenileyecekler. Zamanla zarf içindeki onbeş liralar, yirmi, otuz liraya yükseldi. Ama, zarflar hiç bir zaman eksilmedi.

Hacı Bekir futbolculara ödediği para rekorunu 1941 yılında kırdı Fenerbahçe 1941’ de başbakanlık kupasını kazanınca, futbolcular şampiyon takımın fotoğraflarını çektirerek büyüttüler fotoğrafı. Fotoğrafın üst köşesine de Haci Bekir’in resmini monte ettiler. Kaplan Cihat’ın öncülüğünde ellerinde fotoğraf doğru Hacı Bekirin evine gittiler. On sekiz futbolcu adına Kaptan Cihat söz alarak "Efendim, şampiyon biz değiliz sizsiniz. Siz olmasaydınız, biz şampiyon olamazdık" deyince, Haci Bekir’in cebinden on sekiz tane yüz liralık çıktı Futbolcu basına yüz lira!.. Yıl 1941... Yani, o tarihte bir evin yaklaşık bir yıllık kirası...

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı 50yilindasaracoglu3


Hacı Bekir sanki "Noel Baba" idi Fenerbahçeli futbolcular için. Evlerine odun, kömür gönderir, elini öpeni para vermeden yanından ayirmazdi. Fenerbahçe maç için ne zaman Ankara’ya gitse, futbolcuların başına geçer, mutlaka Başbakan Saracoğlu’nu ziyaret ederdi.

Başbakan Saracoğlu Bakanlar Kurulu’nu bir saat erteledi. Çünkü, maç için Ankara’ya gelmiş olan Fenerbahçe Takımı’nı kabul edecekti. Kabul yerinin Meclis Binası olduğu duyuruldu Fenerbahçelilere. Otelden yürüyerek meclise doğru giden Fenerbahçeli futbolculardan birisi gömleğinin yakasını ceketinin üstüne çıkarmıştı. Yani, kravatı yoktu. Durumu gören Hacı Bekir hiç bir şey söylemedi. Bir gömlekçi, kravatçı dükkanının önünden geçerken futbolculara dönerek "Haydi, size birer kravat alalım" deyip hepsini dükkana soktu. Hepsine birer kravat armağan etti.

Dükkandan çıkarken kravatını takmayan futbolcu yoktu. Haci Bekirin bu bonkörlüğü kendisi aleyhinde Fenerbahçe camiasinda söz çıkıncaya dek surdu. "Kendisini parayla sevdiriyor" dediklerini duyduğunda, bir daha Fenerbahçe’ye adımını atmadı.

Rüştü Dağlaroğlu cebinden Yenice Sigarası’nı çıkardı ve sigara paketinin arkasına eski yazıyla o gün sahaya çıkacak on bir Fenerbahçeli futbolcunun adını yazdı. "Yağcı Ali" bir, iki futbolcuya itiraz etti, ama takımın iskeleti yine de bozulmadı. "Kuşçu Ali" de katıldı bu onbire ve takım sahaya öyle çıktı.

1940’ larda yine her zaman yaşanan olağan olaylardan biriydi bu Yağ satan Ali ’nin dükkanı Bahçekapı’ daydi. Kuşçulukla uğraşan Ali’nin dükkanı da onun biraz ilerisinde. Zaten Hacı Bekir’in de Bahçekapi’da dükkanı vardı. Hacı Bekir Ali Muhiddin’in yanı sıra, "Kuşçu Ali ile Yağcı Ali" de dışardan kulübe uzun süre destek verdi. Dönem bir anlamda "Üç Ali" donemiydi. Başta üstlendiği göreve göre, ya Adliye Vekili, ya Başvekil ya da ’Meclis Başkanı olarak Şükrü Saracoğlu, İstanbul’da da "Üç Ali".

"Özellikle "Yağcı Ali’nin" dükkanı tüm Fenerbahçelilerin uğrak yeriydi. Maçlar bu dükkan da tartışılır, takım bu dükkanda sıralanır, asıl önemlisi Fenerbahçe Kongreleri hazırlığı bu dükkanda yürütülürdü. Hem "Kuşçu Ali", hem de "Yağcı Ali" kulübü destekler, maddi yardımda bulunur, ama kongrelerde de kendi sözlerinin geçmesini beklerdi.

İşte. bugüne dek sürüp gelen ve hala ister kongre zamanı, ister kongre sonrası Fenerbahçe’yi her zaman çalkalayan "gurupçuluk" ilk tohumlarını "Yağcı Ali" nin dükkanında attı Fenerbahçe’de gurupların doğuşu, birbirleriyle kıyasıya mücadele, kavgalar, küfürler, mahkemeler Bahçekapı’ da bu gösterişsiz dükkana dek iner.

Vatan Gazetesi Yazı İşleri Müdürü eski futbolcu Con Kemal, gümrük komisyoncusu Müslim Bağcılar, Yavuz İzmir Nakliyat’ ın sahibi David Nevon, Şark Nakliyat sahibi Ethem Şahinoğlu "Yağcı Ali"nin dükkanının sürekli müşterileriydi. Onlar da Fenerbahçe yöneticileri arasında yer alır ve Fenerbahçe’yi yönetmek, takım kurmak ateşiyle yanardı. Ama, onların üstünde, yıllar yılı Fenerbahçe Kongrelerine egemen üç kişi vardı: Rüştü Dağlaroğlu, Yağcı Ali ve Hayrullah Güvenir. Anılan üçlü 1942’lerden 1950’lerin sonlarına dek, Süreyya Sineması’ndaki kavgalı kongreye dek, Fenerbahçe’ye perde gerisinden dediğini hep yaptırmasını bildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.frmkral.hareketforum.net
HaneM
AnkaraLı AdmiN
AnkaraLı AdmiN
HaneM

Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 09/05/08 Mesaj Sayısı : 545 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : Pc,FuTBoL
Rep Sistemi
Aktiflik:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Başarı Puanı:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Left_bar_bleue500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Güçlülük:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)

MesajKonu: Geri: Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı   Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Icon_minitimePaz Mayıs 11, 2008 9:28 pm

Kendilerine bir isim de buldu bu üçlü: "Hür Fenerbahçeliler". Rüştü Daglaroğlu Fenerbahçe’de su sporlarıyla ilgilenen bir sporcuydu. Kürek çekti, su topu takımında yer aldı, yüzme dalıyla ilgilendi. 1944-1974 arasında zaman zaman Fenerbahçe Yönetiminde yer aldı. Sonra da Fenerbahçe Tarihi ile ilgili derli, toplu ilk kitabı yazdı.

Hayrullah Güvenir Sümerbank’ ta müfettiştik yaptı. Sümerbank 1940’lı yıllarda hep Fenerbahçe’lilerle doluydu. Örneğin, Büyük Fikret bir ara Sümerbank’ın Eyüp’teki fabrikasında ambar müdürlüğünde bulundu. Lalelide makasdarlık yaparken Sümerbank’tan iplik satın alıp piyasaya iplik satan Raif Dinçkök de koyu bir Fenerbahçeliydi. Daha sonra oğlu Ali Dinçkök de birkaç kez Fenerbahçe Yönetiminde görev alacaktı. Eyüp’teki fabrika müdürü Ömer Sugan ile o fabrikadan iplik satın alan Raif Dinçkök daha sonraları bugün de kumaş üretimiyle tanınan "Aksu" fabrikasını kuracak, Ömer Sugan, Raif Dinçkök’ e ortak olacaktı. Hayrullah Güvenir işte bu sıralarda fabrikayı teftiş etti. Yazdığı temiz rapora rağmen, bir süre sonra Ömer Sugan müdürlükten ayrıldı ve Dinçkökler’ in ortağı oldu.


1940’lara gelindiğinde Fenerbahçe’de gerçi "Noel Baba’lar" vardı. Ama, ama artık yavaş yavaş iş dünyasına da kapılarını açmaya aday görünüyordu. Yavaş yavaş iş dünyasıyla bağlantılarını arttıran Fenerbahçe, kendi içinde de yeni yeni guruplaşmalara yöneliyordu.

Cihat mı, yoksa Esat mı kaptan olacaktı?.. İste, bu tartışmalar takımı ikiye böldu. Kongre guruplarının da fiilen doğuşu bu olayla başladı. Zaten varolan guruplaşma takım kaptanlığı tartışmasıyla iyice su yüzüne çıktı.

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Saracoglu002Ülkede Demokrasi, Fenerbahçe’de Şölen
Elindeki bastonuyla ayağını nerdeyse surüyerek Fenerbahçe Stadı’nın giriş turnikelerine yaklaşan ihtiyar, eli titreyerek biletini uzattı. Başındaki fötr şapkasını hafifçe düzeltti, turnikeyi itmeye gücü ancak yetti, yetmedi. Hem yaşlı, hem de belli ki hastaydı. Arkada biriken birkaç kişi, "Haydi baba, yürüsene yaa… Bizde geçelim" diye ihtiyarı şöyle bir omuzladı.

Fenerbahçe Başkanı Faruk Ilgaz önce gözlerine inanamadı. Turnikeyi zorla çevirmeye çalısan, ama arkadan birkaç gencin itmesine mahruz kalan ihtiyarı tanıyacak gibiydi…Evet, evet, o idi, ta kendisi… Yerinden fırladığı gibi doğru ihtiyarın yanına koşarken, bir yandan da ceketini iliklemeye çabalıyordu.

Elinde biletiyle Fenerbahçe’nin maçını izlemeye gelen ihtiyar, Fenerbahçe’ye stadı kazandıran, ülkenin bakanlık ve başkanlık koltuklarında oturmuş, Fenerbahçe’ye tam onyedi yıl başkanlık yapmış Şükrü Saracoğlu’ydu. Şimdi "sıradan bir vatandaş" olarak maça geliyordu.

Faruk Ilgaz kolundan tutup, ona merdivenleri çıkması için yardim etti. Onyedi yıllık başkanını Şeref Tribünü’ne oturttuğunda, ihtiyarın gözlerinden akan iki damla yaşı görmemek için, başını çevirdi.

Artık dönem değişmiş. CHP iktidarı kaybetmiş, 14 Mayıs 1950 seçimleriyle birlikte iktidara Demokrat Parti gelmişti. Saracoğlu’nu artık kim tanıyabilirdi ki, birkaç vefa duygusuna sahip Fenerbahçeli’ nin dışında?..

Gerçi, aradan yıllar geçtikten sonra, Saracoglu’nun Fenerbahçe’ ye hizmetleri hep "şükranla" yad edilecek, Fenerbahçeliler kendisinden söz ederken, asla saygıda kusur etmeyeceklerdi. Ancak, Demokrat Parti’nin iktidara geldiği bir sırada, ülkedeki moda spora da yansıyacaktı. Bu moda Fenerbahçe’ye iki türlü yansıyordu.

Cihat’ in uzun degajını yakalayan Kücük Fikret aradan Leftere bir pas çıkardı. Onündeki iki 5 Göztepeliyi çalımlayan Lefter kaleciyi de geçerek topu Göztepe ağlarına bıraktı. 26. dakikada atılan bu gole, Göztepe ikinci yarının karşılık verince, maç uzatıldı. Uzatmanın ikinci devresinde bu kez Halit’in (Deringör) ortasını iyi izleyen Erol kafayla Fenerbahçe’yi 2-1 öne geçirdi.

Ankara’da oynanan Basbakanlık final maçından sonra Başbakan Adnan Menderes sahaya inerek, büyük tezahürat altında Basbakanlık Kupası’nı Fenerbahçe’ye verdi. Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinin bir ayı daha yeni dolmuştu. Göztepe ile oynayacağı final maçı için Ankara’ya gelen Fenerbahge, doğru Anıtkabir’e giderek çelenk koydu. Ordan da Cankaya’nın yolunu tuttu. Çigegi burnunda Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ı makamında kutlamak için Fenerbahçeli yöneticiler ve futbolcular Çankaya Köşkü’nde sıraya girdiler. Cumhurbaşkanını kutlayan Fenerbahçe, Göztepe maçına çıkmadan önce Hava Kuvvetleri Kurmay Başaknı ve Fenerbahçeliliği ile tanınan Korgeneral Fevzi Uçaner’e bir nezaket ziyaretinde bulundu.

Bu arada Fenerbahçeli yöneticilerden Rüştü Dağlaroğlu’nun aklına, o sirada fiilen Fenerbahçe Kulübü Başkanlığını yürüten Sukrü Saracoglu’na iktidarın adresi artık değişmişti, ama ortada da bir kulpp başkanı vardı. Dağlaroğlu telefonda "Sizi ziyarete gelmek istiyoruz" deyince, Saracoglu "Artık ben sizleri ziyaret etmeliyim" demekle yetindi. Göztepe maçıma gelmeyen Saracoğlu, aynı akşam Fenerbahçe’nin kaldığı Belvü Palas’a gelerek Başbakanlık Kupası’nı yeni Başbakan Menderes’in elinden alan Fenerbahçelileri kutladı.

14 Mayıs 1950 seçimlerine Fenerbahçe Yönetim Kurulu üç üye ile katılmıştı. Yedi kjşilik yönetim kurulundan Zeki Rıza ile Osman Kavrakoğlu Rize, Firuzan Tekil de İstanbul Milletvekili olarak meclise girmişti. Tabi ki, üçü de Demokrat Parti listesinden!.. Kavrakoglu seçimlere giderken Fenerbahçe’deki arkadaşlarını uyarmaya çalışıyor, "Haydi siz de gelin Demokrat Parti’ye girin. Nasıl olsa mebus olacağız. Kulübü de boylece daha iyi yönetiriz" diyordu. Yeni siyasal donem, yeni iktidarını yaratıyor, spor kulüplerinde de buna ayak uyduran olaylar yaşanıyordu.

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı 50yilindasaracoglu4

Demokrat Partili olduğu bilinen Kavrakoğlu 1943 yılından sonra Fenerbahçe’nin yönetimine secilmii, yönetimde çeşitli görevler üstlenmişti. Çeşitli il ve ilçelerde yargıçlık ve savcılık, savci yardımcılıklarında bulunan Kavrakoğlu Rizeli’ydi. Fenerbahçe’nin populer adı, bir zamanların gol Kralı Zeki Rıza’yı da Demokrat Parti’den milletvekili seçtirmek istiyordu. Adnan Menderes bu isteği yerinde görmüş, ve Zeki Rıza için "Madem o Rizeli, sizin ikinizi Rize’den aday yapalım" demişti. Menderes seçim için Rize’ye geldiğinde Kavrakoğlu halka dönmüş, "İşte, size ahir zaman peygamberini tanıtıyorum" demişti. Kendi deyimiyie "hayatta Demokrat Parti ile Fenerbahçe’yi sevmiş" olan Kavrakoğlu yeni dönemde en güçlü başkan adaylarından biriydi Fenerbahçe’ye.

1950 seçimlerinden sonra sonra "bir Fenerbahçeli olarak" Saracoğlu’nu ziyaret ettiginde ve kulüp başkanlığı için onun düşüncesini almak istediğinde, Saracoglu nezakefi elden bırakmamış, "Beni hatırlamanız yeter. Artık siz başkan olun Osman Bey" diyerek, yeni iktidar dönemini Fenerbahçe adına da "tescil" etmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.frmkral.hareketforum.net
HaneM
AnkaraLı AdmiN
AnkaraLı AdmiN
HaneM

Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 09/05/08 Mesaj Sayısı : 545 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : Pc,FuTBoL
Rep Sistemi
Aktiflik:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Başarı Puanı:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Left_bar_bleue500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Güçlülük:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)

MesajKonu: Geri: Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı   Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Icon_minitimePaz Mayıs 11, 2008 9:28 pm

SARACOĞLU’ NUN BAŞBAKANLIK KUPASI

Halit Deringör Cumhuriyet, 20 Ocak 1997


Şükrü Saracoğlu
Saracoğlu ’nun gerek Türk siyasal yaşamında gerekse Türk spor tarihinde unutulmayacak bir yeri var. 1950 önceleri, tek parti sisteminde sırası ile Eğitim, Maliye, Dışişleri bakanlıkları yaptı, sonra başbakan oldu. Sporu seven, sporcuyu koruyan, hatta ona yardım eden bir insandı. Koyu bir Fenerbahçeliydi. Başbakanlığı sırasında, Fenerbahçe’ye maddi-manevi yardımları oldu. Örneğin; 1932 yılında bugünkü Fenerbahçe Stadı olan yeri 9000 liraya Fenerbahçe’ye aldı. Bu stadın alanı 36000 metrekaredir. Daha 1932 yılında değerli Şükrü Saracoğlu, Fenerbahçe’ye toprak kazandırdı. Bu, çok anlamlı bir davranıştı. Yıllar birbirini kovaladı. Fenerbahçe, üzerinde tesisleri bulunan bu stadı yönetemeyerek 2.5 milyon liraya Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’ ne sattı. Bir anlamda mülkiyetini devlete devretti, kendisi de topraksız kaldı. Bugün için 1 santimetrekare tapulu araziye sahip değil!...

Örtülü ödenek
Şükrü Saracoğlu, o yıllarda, Anadolu Ajansı Müdürü Müvaffak Menemencioğlu’na bir gazete çıkarması için 5000 lira verdi. Ama "Bundan sonra, madem ki böyle bir yardımı yaptım öyleyse Fenerbahçe’ye de örtülü ödenekten 5000 lira yardım edeyim" dedi. Benim kuşağın futbolcuları, Saracoğlu ile sık sık görüşme olanağı bulamazdı. Çünkü Saracoğlu, genelde Ankara’da olurdu. Ama bütün buna karşın, futbolcuların önemli sorunları ona bildirilir ve çözümlenirdi. İşte bunlardan biri: İskeçe İbrahim, soyadından da anlaşılacağı gibi İskeçeli. Yunan uyruklu. İskeçe’de yapılan sınavı kazanarak Haydarpaşa Lisesi’ne geldi. Ancak Lozan Antlaşması’na göre Yunan uyruğunda olduğu için okulu bitirdikten sonra, geri dönme yükümlülüğü vardı. İskeçe, Haydarpaşa Lisesi’nde okurken Fenerbahçe, onu özel Beyoğluspor maçında oynattı. İskeçe o maçta 3 gol attı. Maçı bir rastlantıyla o gün Saracoğlu ile birlikte Zeki Rıza da izledi. Saracoğlu, İbrahim’i beğendi, alınmasını istedi.

Saracoğlu’nun çevresindekiler, İskeçe’nin Yunan uyruğunda olduğunu ve bu durumda Fenerbahçe takımında oynanmasının olanaksız olduğunu açıkladılar. Ama yine Saracoğlu’nun yanında bulunan bir başka Fenerbahçeli, "Galatasaraylılar bu çocuğu kaçırıp işlerini de halledecek" deyince, Saracoğlu, "Ya öyle mi" diyerek ’Bu çocuğun pasaportu ve ikamet tezkeresini bana Ankara’ya gönderin" dedi. Daha sonra da bu belgeler, Ankara’ya gönderildi. Ve icra Vekilleri Heyeti de İskeçe’nin Türk uyruğuna geçmesine yarım saat içinde karar verdi. Böylelikle de Saracoğlu, Fenerbahçe’ye hem bir futbolcu kazandırdı hem de bir doktor ve federasyon başkanı ...

İlk Başbakanlık Kupası Yıl 1944 Fenerbahçe, Türkiye Futbol Şampiyonluğu finalleri için Ankara’da. 0 sırada Milli Küme şampiyonu Beşiktaş da Ankara’da... Biz 27 Mayıs’ta, Harp Okulu ile çetin bir mücadeleden sonra onları 2-1 yenmiştik.

İkinci maçımızda da 28 Mayısta İzmir şampiyonu Göztepe’yi 5-1 yendik. Arkasından gruplar arası şampiyonu Mersin İdmanyurdu’nu 4-2 yeniyoruz. Yani çok yoğun bir program içindeydik. Ama bütün maçlarda Fenerbahçe, çok üstün bir performans göstermişti. Saracoğlu, Fenerbahçe’nin bu güzel oyunundan son derece mutluydu. Bu mutluluktan sonra Saracoğlu Ankara’da hazır bulunan Beşiktaş ile Fenerbahçe’yi karşılaştırmayı düşünerek ortaya bir de Başbakanlık Kupası koydu. Saracoğlu’nun bu düşüncesi, iki kulüp yöneticileri Muvaffak Menemencioğlu, Kemal Oman (FB) ve Sadrı Usoglu’na (BJK) bildirildi. Beşiktaş’a bunun Saracoğlu’ nun bir isteği olduğu, bundan böyle devamlı oynanacağını söylendi. Onlarda bu öneriyi kabul etti. Ama bu maçta Beşiktaş, Fenerbahçe-yi 4-1 yendi. Bu yenilgiye neden olanlardan bir tanesi de benim. Nedeni de şu: Yoğun maçlardan sonra çok yorulmuştuk. Bu yorgunluğu gidermek için hayatımda ilk kez masaj yaptırdım. Masajı da Galatasaraylı masör Danyal yaptı. Bilinçli mi yoksa bilinçsiz mi bilmiyorum. Bu masajdan sonra ben daha da yorgun ve bitkin hale geldim. Sahada adeta yürüyecek halim bile yoktu. Gollük pozisyonları değerlendirecek gücüm kalmamıştı. Bu yüzden oyunun başlangıcında 2 gol kaçırdım. Yalnız ben miyim? Diğer arkadaşlarım da formlarından uzaktı. Kabahat bizde değildi. Kabahat, yorgun ve bitkin bir Fenerbahçe’nin böyle önemli bir maçta başarılı olamayacağını söylemeyen yöneticilerdeydi..

Bu maçtan sonra değerli Başbakan Şükrü Saracoğlu’na kendisinin arzuladığı Başbakanlık Kupası sonucu bir galibiyet veremediğimiz için tüm takım olarak kahrolduk.

Saracoğlu’nun ne kadar Fenerbahçeli olduğunu gösteren örnekler var. Örneğin; Ankara’da yapılan bir Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçında futbolcuların eline kapıdan giriş kartı verildi. Ama statta, giriş kapısının önüne geldiğimizde, maçı yapacak Fenerbahçeli oyuncuların bazılarını görevliler stada almak istemedi. 0 sırada tartışmalar başladı. Bu durum devam ederken bir de baktık ki Saracoğlu, otomobili içinde bizleri seyrediyor. Ne oluyor, diye görevlilere sordu. Olay kendisine anlatılınca, hepimizin parasını ödeyerek stada soktu.

Bir başka anı daha
Yıl 1949. Eşim ilk çocuğumuzu dünyaya getirmek için Zeynep Kamil Hastanesi’ne o gün yatırıldı. Aynı gün Ankara Karması ile oynamak için Ankara’ya gidecektik. Ben, akşam yataklı trene gelip yöneticilere bu nedenle gelemeyeceğimi anlatmak isledim. Ama ne yazar!.. Arkadaşlarım beni karga tulumba yataklı vagona bindirdiler. Ertesi gün Ankara karması ile oynadığımız maçın ilk dakikalarında, bir gol attım... Ama tam bu sırada, stat hoparlörleri, benim kızımın dünyaya geldiğini anons etti. Sevinçten mi heyecandan mı nedir bilmiyorum, ayaklarım titremeye başladı. Tabii maç devam ediyor. Beş altı dakika sonra bir başka sürpriz beni bekliyordu. İkinci golü de attım. Saha kenarındaki bir arkadaş benim ikinci bir kızımın daha olduğunu söyledi. Ben, nerede ise oyunu terk etmeye çalışıyorum. Fakat saha kenarındaki insanlar, bunun bir şaka olduğunu bildirdi. Maç 5-2 sonuçlandı. Aksam, Kerpiç’te ziyafet verildi. Ziyarette Başbakan Saracoğlu ve onun yanında Muvaffak Menemencioğlu yer aldı. Saracoğlu beni yanındaki iskemleye davet etti ben de Saracoğlu gibi bir devlet büyüğünün yanında hiç yemek yememiş olduğumdan bir hayli heyecanlandım, dahası heyecandan terledim. Saracoğlu beni rahatlatmak için espriler yaptı: "Neydi senin o sahadaki halin?.. Kızın oldu diye mi böyle güzel çalımlar yapıyordun? Bekle, daha ne çalımlar yapacaksın." Arkadan da "Ama erkek olmalıydı" dedi. Ve ekleyerek "Şaka söyledim, şaka... Kız çocuğu, eser-i muhabbet" dedi. İsmini de "Zafer koyun..."

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı 50yilindasaracoglu5
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.frmkral.hareketforum.net
HaneM
AnkaraLı AdmiN
AnkaraLı AdmiN
HaneM

Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 09/05/08 Mesaj Sayısı : 545 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : Pc,FuTBoL
Rep Sistemi
Aktiflik:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Başarı Puanı:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Left_bar_bleue500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Güçlülük:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)

MesajKonu: Geri: Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı   Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Icon_minitimePaz Mayıs 11, 2008 9:29 pm

BAŞKAN ŞÜKRÜ SARACOĞLU

Leyla ALUÇ / Şanlı Fenerbahçe Dergisi


Spor sevgisi ile dolu bu onurlu insan, Fenerbahçe’ye aralıksız 17 yıl başkanlık etti.

Halk Çocuğu olarak dünyaya gelen Saracoğlu, hayatı boyunca halktan kopmamış, ömrü boyunca bu tutumunu sürdürmüştür. Onu, ne bulunduğu bakanlıklar, ne de başbakanlık gibi yüce makamlar, halk arasından çekip almıştır.

Saracoğlu, her spora karsı sonsuz bir ilgi duyardı. Spor kulüplerinin ve sporcuların daima koruyucusu olur, memleket sporunun kalkınmasına büyük çaba gösterirdi. Ancak, Saracoğlu’nun kalbinde, Fenerbahçe’nin ayrı bir yeri, ayrı bir sevgisi vardı. İstanbul’da olduğu zamanlar, Fenerbahçe’nin maçlarını kaçırmaz, hele pazar günleri, küçüğünden büyüğüne tüm takımları seyre gelir, büyüklü küçüklü tüm futbolcuları tanırdı.

Saracoğlu, Fenerbahçe’nin o doyulmaz oyunlarını seyrederken mest olurdu. 0 zamanki Fenerbahçe... 0 seçkin oyuncu topluluğunun sahada nakış işlediği, o Orta Avrupa futbolunun Türkiye’deki temsilcisi Fenerbahçe...

Ankara’da, kısıtlı zamanlarına karsın, Fenerbahçe’nin her maçında hazır ve nazırdı Saracoğlu. Maçın bitiminde oyuncuları kutlar, onlarla fotoğraf çektirmekten sonsuz: haz duyardı.

Bir sabah genç takım final maçına gelmişti. Fenerbahçe genç takımı demek, yarının A takımı demekti. Fenerbahçe’de dönen çark böyleydi. Kulüp olarak genç takımlara çok önem verildiği kadar, Saracoğlu da bu takımlara bel bağlar, oyuncuları dikkatle izlerdi. 0 gün Fenerbahçe’ nın genç takımı, 3 - 0 lik bir sonuçla şampiyon olmuştu. Maçın bitiminde Galip Kulaksizoğlu (kurucu üye) soyunma odasına gelerek, maçın 3 golünü atan kaptan, Süleyman’a "giyin seni Saracoğlu Şükrü Bey görmek istiyor" dedi. Genç futbolcu heyecanlıydı. Acele giyindi ve Galip Bey’le birlikte balkonda oturan Saracoğlu’nun yanına gitti. 0 büyük insan, o Fenerbahçe aşkı ile dolu insan, yanında oturan Muvaffak Melemencioğlu, Hayri Celal Atamer ve Zeki Rıza Sporel’e dönerek "Pek de ufak tefekmiş Halbuki sahada daha iri görünüyor" dedi. Sonra kaptana "Aferin, iyi oynadın, güzel goller attın. Bundan sonra çok çalış, Fenerbahçe’ye layık bir futbolcu ol" dedi. Fenerbahçe’ye layık olmak!.. 0 zamanlar hep bu amacın peşinde koşardı gençler.

Fenerbahçe böyle bir başkana sahip olmanın gururunu yıllar boyu hissederken, daima rahmetle anacağımız o eşsiz insan da hayatı boyunca Fenerbahçeliliği ile gurur duymuştu. Mekanı cennet olsun.

Fenerbahçe Stadyumu’nun adı, 22 Temmuz 1998 yılında alınan Yönetim Kurulu kararı ile Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu olarak değiştirildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.frmkral.hareketforum.net
HaneM
AnkaraLı AdmiN
AnkaraLı AdmiN
HaneM

Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 09/05/08 Mesaj Sayısı : 545 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : Pc,FuTBoL
Rep Sistemi
Aktiflik:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Başarı Puanı:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Left_bar_bleue500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Güçlülük:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)

MesajKonu: Geri: Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı   Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Icon_minitimePaz Mayıs 11, 2008 9:29 pm

Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Saracoglu530

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Stad1Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu, Fenerbahçe futbol takımının karşılaşmalarını oynamakta olduğu stadyum. Sayın Aziz Yıldırım’ın başkanlığı süresinde, kapasitesi makul anlaşmalarla arttırılan ve arttırılmaya devam edilen Mabedimiz Avrupa’nin sayılı futbol statlarından birisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Stad_eski1Fenerbahçe Şükrü Saracoglu Stadyumu, yurdumuzun ilk nizami futbol sahasıdır. İlk olarak Union Club adı altında 1908 yılında faaliyete geçmiştir. Bu tarihten önce de alan Papazın Çayırı ismiyle bilinir ve burada futbol karşılaşmaları yapılırdı. Yılların Papazın Çayırı’nın, bir futbol stadyumu olması, bir tesadüf eseri gerçekleşti.

1908 yılı temmuzunda, Şehremini Operatör Cemil (Topuzlu) Bey’in, hürriyet kahramanlarına yardım amacıyla verdişi davetin konuklarından ve yurdumuzda futbolu ilk oynayan ailelerden Reji Whittall’in, gençliğin spora ve özellikle futbola olan istek ve ilgisi doğrultusunda bir futbol sahası yapılması gerekliliği yönündeki konuşmasının ertesi günü, bu kişiler, Fenerbahçe Başkanı Ziya (Songülen) Bey, birkaç İngiliz ve maruf Rıfat Bey’le bir toplantı yaparak, saha için en uygun yerin, Hazine’ye ait olan bu çayır olduğuna karar verdiler.

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Stad_eski2Başkatip Cevat aracılığıyla konu, Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit’e götürüldü. Teklifi önce kabul etmeyen sultan daha sonra yıllığı 30 altın kira karşılığında Union Club ile 20 yıllık bir sözleşme yapılmasına karar verdi. 3.000 altına mal olan, çayırın tahta perdeyle çevrilmesi ve bir lokal inşaatı sonrasında saha, futbol karşılaşmalarını izleyen kışa kadar hazır hale getirildi.

Ancak futbola olan ilginin azlığı, kiranın karşılanamamasına neden oluyordu. Saha 1909 yılında bir yıllığına Fenerbahçe Kulübü’ne kiralandı. Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine İngilizler düşman konumuna geçtiler. Dolayısıyla Union Club ile ilgilenmediler. Türk hissedarların da dağılması üzerine sahipsiz kalan Union Club’a, 1915 yılında Kara Kemal tarafindan el konuldu ve ismi İttihat Spor Kulübü olarak değiştirildi.

Basri Bay isimli bir kişinin işletmeciliğine bırakılan, yeni ismiyle İttihat Spor Sahası, İstanbul’un işgal devri ortalarına kadar tüm sportif faaliyetlerin yeri oldu. 1922 yılında sahanın işletmesi, Basri Bey’in vekili olan Emin Bey’e geçti. Bu kişi de bilinmeyen bir nedenle sahanın işletmesini, Ali Sami, Cevdet ve Tevfik Bey’lerden oluşan bir heyete bıraktı.

Taksim Stadı’nın inşaatı ile birlikte, kendi haline bırakılan saha, 1929 yılında Fenerbahçe tarafından kiralandı ve 25 Ekim 1929 tarihinde yapılan bir spor bayramı ile tekrar hizmete sunuldu. Aynı gün ismi Fenerbahçe Stadı olarak değiştirildi. Bu tarihten itibaren gelişmeler de başladı.

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Stad_eski330 Eylül 1931 tarihinde yapılan inşaatla stadın dışarısıyla ilişkisi kesildi. Yapılan birçok değişiklik sonrasında 13 Mayıs 1932 tarihinde, Vali Muhittin Üstündağ’ın katıldığı törenle, Fenerbahçe Stadı’nın açılışı yapıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Kuşdili’nde bulunan lokalinin yanması sonrasında, kiracısı olduğu stadı satın almaya karar vermesi, bugünlerde Maraton tribünün yıkılmaya başlandığı ve kapasitesinin yakın bir gelecekte 62.000 kişiye çıkacağı modern stadyumun temel taşlarını oluşturmuştur.

Ülkenin en önemli kulübü olan Fenerbahçe’nin yangın nedeniyle düştüğü bu kötü durum, devlet yöneticilerini de üzmüş ve onları Fenerbahçe’ye yardım etme konusunda ikna etmiştir.

Şükrü Saracoğlu’nun ve Kemal Onan’ın da üstün gayretleriyle, 36.000 metrekarelik bu alan ve içinde bulunan bina, 27 Mayıs 1933 tarihinde, 9.000 TL bedeli 10 ayda ödenmek kaydıyla Fenerbahçe Spor Kulübü’nün malı oldu. Bununla birlikte Fenerbahçe Türkiye’de stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olma özelliğini kazandı. Bu gurur verici unvan aynı zamanda bazı sorumluluklar da getiriyordu beraberinde. Sorumluluklarının bilincinde olan Fenerbahçe, 14 Temmuz 1933 tarihinde yapılan bir eşya piyangosundan elde edilen 17.000 liralık geliri Fenerbahçe Stadı’na harcadı.

Aynı yıl törenlerle yapılan açılışta, ikinci başkan Celal Bey şunları söylüyordu :

"Muhterem hanımefendiler, beyefendiler. Üç senedir yeni bir hamlede ve başarılmış yeni bir işle huzurunuza çıkıyoruz. Üç senelik dar ve kısa bir zamana sıkıştırılmış olan bu işler şunlardır.

25 senelik, canlı ve muvaffakiyetli bir hayatın hatıralarını taşıyan eski kulüp binası, kaderin hain ve kötü bir tamahına kurban olarak yandı. Simsiyah bir gecenin sabahı kendimizi simsiyah bir kömür yığını karşısında bulduk. Elimizde Fenerbahçe isminden başka hiç bir sey kalmamıştı. Yangından çok az zaman evvel fakir bir kiracı olarak girdiğimiz bugünkü Fenerbahçe stadına elimizde kalan enkaz ile sığındık. Bu sene Fenerbahçe 26. yıl dönümünü kutlarken yeni ve büyük bir mazhariyete erdi.

Gazi hazretleri gençliğe ve Fenerbahçe’ye büyük ve kıymet biçilmez bir iltifatta bulundular. Heykellerinin Fenerbahçe stadına dikilmesine müsaade ettiler. Bütün Fenerbahçeliler aczimizle, bu aczi mutlakla buna nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyoruz. Bu heykelle bu saha yıkılmaz ve dağılmaz bir kütle haline gelmiştir. Bu topluluk, bütünlük ve birlik aynı zamanda bütün memleketin bir sembolüdür de. Bu heykel burada azmin ve tesanütün ve disiplinin bir resmi olarak yükseliyor. Bu heykele bakanın kalbi temiz ve yeni bir hamle ile çarpar. Bu heykele bakan bozguncu ve serkeş olamaz bu heykele bakanın kalbi yenilmez ve yenilemez."

İzleyen tarihlerde, 25’er metrelik 2 kapalı tribün 50’şer metreye uzatıldı. Lokal olarak kullanılan binanın çatısı yenilendi. Büfe, soyunma odaları ve duşlar eklendi. Bu sırada ödeme zorluğuna düşülünce, stat gelirlerine maliyece haciz konuldu.

Futbola İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra artan ilgi, İstanbul’a bir büyük stat daha yapılmasını gerektirdi. Bu bağlamda bugün Beşiktas İnönü Stadyumu adındaki Mithat Paşa Stadı’nın yapımına başlandı.

Aynı dönemde Fenerbahçe de kendi stadının büyütülmesi ihtiyacını hissetti. Devletten istenen mali yardıma, stadın mülkiyetinin Fenerbahçe’de olduğu yanıtı geldi. Bir sonuç alınamaması üzerine Fenerbahçe, bir eşya piyangosu daha düzenledi. 300.000 adet olan ve 1 liradan satılan biletler 22 Ekim 1947 tarihinde satışa çıkarıldı. Ancak çeşitli sorunlar yaşandı ve yalnızca 150.000 bilet satılabildi. Buradan elde edilen gelir ise 85.000 lira oldu.

İzleyen günlerde, beton tribünün harcı Vali Lütfü Kırdar tarafından atılmış ve vali kulübe belediye bütçesinden 50.000 lira yardım vaat etmiştir. Stadın kuzey kısmında 27 basamaklı ve yelpaze şeklindeki ilk beton tribün, Amaç İnşaat Şirketi tarafından 3 ayda tamamlandı. Bu inşaat 70.000 liraya mal oldu. Bu süre içinde yardım sözü, arttırılarak tekrarlanıyordu.

İlk tribünün inşaatı bitiminde, tesisatı kaldırmadan doğu tarafına geçilmek istendi. Ancak kulübün bunun için parası yoktu. Sözü verilen yardımlar istendi ancak sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü, sahayı ipotek ederek Yapı ve Kredi Bankası’ndan 100.000 lira temin etti.

Proje 15 yerine 30 basamaklı bir tribün için değiştirildi. Bu nedenle doğan 70.000 liralık fiyat farkı (130.000 yerine 200.000 lira), belirsiz bir zamanda tahsil edilmek suretiyle Amaç İnşaat Şirketi tarafından üstlenildi. İnşaat yapılacak kısımdaki 5 basamaklı ahşap tribün söküldü ve 6 Ağustos 1948 tarihinde temel atıldı. İnşaat 6 ay sürdü ve bitirilen tribünlerin açılışı Vali Lütfü Kırdar tarafından 13 Şubat 1949 tarihinde yapılmıştır.

Yeni Fenerbahçe Stadı 25.000 kapasiteli modern bir stattı ve aynı dönemde Türkiye’deki en yüksek kapasiteli stat olmuştu. Ankara 19 Mayıs Stadı 12.000, Mithat Paşa Stadı ise 15.000 kişilik kapasiteye sahipti. Vaat edilip alınamayan yardımlar, bankaya ve Amaç İnşaat Şirketi’ne olan borçlar, kulüp yöneticilerini kara kara düşündürüyordu. 1950 yılına 180.000 lira borçla girildi. Oysa kulübün bütçesi zaten 160.000 liraydı.

17 Haziran 1950 tarihinde Fenerbahçe, Milli Küme Şampiyonu sıfatıyla, Türkiye Birincisi Göztepe’yle Başbakanlık Kupası maçı için Ankara’da bulunuyordu. Dönemin genel kaptanı Rüştü Dağlaroğlu, Cumhurbaşkani Celal Bayar’a, içinde bulundukları mali sıkıntıdan bahsetmiş ve yardım sözü almıştı. Ancak yardım sözü yine havada kaldı. Borç bir türlü ödenemiyordu.

Yapı ve Kredi Bankası’na olan borç 77.000 liraya indirildiğinde, bankanın alacağının tahsili için İstanbul 2. İcra Dairesi’nin 17 Ocak 1951 tarih ve 255 sayılı ihbarnamesiyle, 760.000 lira biçtiği Fenerbahçe Stadı’nı satışa çıkarması, stadın kapısına "satılık" ilanı astırması, yönetim kurulunu çok zor bir durumda bırakmıştı.

1951 yılında Rüştü Dağlaroğlu, Beden Terbiyesi Genel Müdürlügü’ne yaptığı bir başvuruyla, 25.000 lira yardım istedi. Bu isteğini belirten dilekçede, vaat edilip yerine getirilmeyen yardımlardan, Fenerbahçe Stadı’nın Türkiye’nin en büyük stadı olmasından bahsedilmişti. Bu etkili başvuru sonucunda Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, istenen 25.000 liralik yardımı doğrudan Yapı ve Kredi Bankası’na yatırmış, bankayla kalan borç için anlaşma sağlanmış ve borç 28 Haziran 1952 tarihinde kapatılmıştır.

19 Eylül 1982 tarihinde Altay maçıyla açılan stadımızın kapasitesini arttıracak proje, Aziz Yıldırım’ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı, maraton ve açık tribünler yıkılarak yeniden yapılacaktı. Yıllardır önlerine gelen sütun nedeniyle maç seyretmekte sıkıntı çekilmekteydi.

Yeni projeye göre stadın tamamının üstü kapatılacak ancak sütun yerine, tribünleri birleştiren yerlere 4 adet kule dikilecek ve çatı bu kuleler üzerine oturtulacaktı. Yapılması planlanan stadyum, bir futbol stadyumu olarak tasarlanmıştı. Üstünün tamamen kapanması ve futbol sahasının etrafındaki koşu pistinin kaldırılması sayesinde akustik düzelecek. 1999-2000 sezonunda ilk olarak Yeni Açık diye adlandırılan, Kurbağalıdere tarafındaki tribünün yıkımıyla başladı inşaat.

Bu tribünün yıkılmasından sonra yönetim, yapım için sponsor arayışına girdi. Migros’la yapılan anlaşmaya göre tribün bu firma tarafından yaptırılacak, yapılacak binanın alt katında açılacak mağaza Migros tarafından işletilecek ancak satışlardan belli bir pay da Fenerbahçe Spor Kulübü’ne aktarılacaktı. 1999-2000 sezonunda inşaatı başlayan tribün inşaatı, liglerin tatile girmesiyle hızlandı ve 2000-01 sezonunda Fenerbahçe’nin evinde oynadığı ilk maç olan İstanbulspor maçına yetiştirildi. Stat kapasitesi bu maçta 30.000 kişiye yükselmişti.

Aynı sezon içinde diğer tribünün de yıkılma işlemi başladı. Bu sefer sponsor olarak Telsim ile anlaşıldı. Buna göre, inşaat Mayıs ayına kadar bitirilecek, giriş ve birinci kattaki mağazaların kullanım hakkı 8 yıllığına Telsim’e verilecekti. Bu süre bitiminde ise Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi bu binaya taşınacaktı. İnşaat hızlı bir şekilde tamamlanarak 6 Mayıs 2001 tarihinde Galatasaray’la oynanan lig maçına yetiştirildi. Bu karşılaşmada İstanbul seyirci ve hasılat rekoru kırıldı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.frmkral.hareketforum.net
HaneM
AnkaraLı AdmiN
AnkaraLı AdmiN
HaneM

Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 09/05/08 Mesaj Sayısı : 545 Nerden : ANKARA İş/Hobiler : Pc,FuTBoL
Rep Sistemi
Aktiflik:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Başarı Puanı:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Left_bar_bleue500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Güçlülük:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)

MesajKonu: Geri: Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı   Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Icon_minitimePaz Mayıs 11, 2008 9:30 pm

Müzemiz
Türkiye’nin Kupa Rekortmeni


Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Muze_kupalarFenerbahçe Spor Kulübü, kupa konusunda, rakiplerine büyük üstünlük sağlamıştır. Halen faal olan spor dalları dışında, artık yapılmamakta olanlarda da bir çok şampiyonluklar ve kupalar kazanmıştır. Kurtuluş Savaşımız sırasında, işgal kuvvetlerinden oluşan ekiplerle de sık sık karşılaşan Futbol Takımımız, aldığı galibiyetlerle, Türk halkına moral vermiştir. Fenerbahçe Spor Kulübü futbol takımının, halen kırılamamış bir çok rekoru bulunmaktadır. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün başarıları yalnızca futbolla sınırlı değildir. Olimpiyatlarda, güreş dışında alınan ilk altın madalya da, Fenerbahçeli bir atlet olan Ruhi Sarıalp’ten gelmiştir. Atletizm dalında takım halinde Avrupa Şampiyonu olan tek kulüp Fenerbahçe’dir.

--------------------------------------------------------------------------------

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ MÜZESİ

Önce tarihi olmak, sonra bu tarihe sahip çıkmak, ve nihayet bu tarihi kültüre dönüştürerek onu yarınlara aktarma çabası içinde bulunmak, her kuruluşa nasip olacak bir övgü değildir. İşte; Fenerbahçe Spor Kulübü, sayısız zaferlerle ve sayısız gururlarla dolu olan şanlı kulüplerinin tarihlerini, dünyanın sayılı spor müzelerinden birini kurabilme becerisi içinde yılların ötesine en yakışır bir biçimde taşınmalarını gerçekleştirmiş, yeni müzesini ise önce tarihe, sonra da değerli spor ve sanatseverlere kazandırmıştır.

Başlangıcımız olan 1899 yılından beri, ne mutlu bu şanlı kulüp için kanını canını, hizmetini terini vermiş tüm o şehitlere, sportmenlere, insanlara ki; böylesi bir kulübün müzesi şeklindeki geleceğe açılacak mabedinde ölümsüzleşeceklerdir. Ve de yine ne mutlu bu mabedi gezecek olan tüm insanlara ki; bir tarihin içinde böylesi gururlarla dolu bir kulübe sahip olmalarındaki haz ile şerefleneceklerdir...

Tarih; “Fenerbahçe Spor Kulübü Müzesi” sayesinde, bu kulübün geçmişi ve geleceği ile övünecek her Fenerbahçe’liye, bu gururlarını ilelebet yaşatma şansını veren Sayın Başkan Aziz Yıldırım ve Yönetim Kurulu Üyeleri’ni her dem şükranla anacaktır.

Müzenin Yeri ve Bölümleri;
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu Maraton Tribünü alt tarafında bulunan Fenerium’un karşı salonunda, 980 m2lik bölümde yer alan Fenerbahçe Spor Kulübü Müzesi’nde, şu bölümler bulunmaktadır;
1.......Dünya’da futbolun doğuşu ile ilgili özet dokümanların sunulduğu bir bölüm,
2.......Fenerbahçe Spor Kulubü’nün, 1907 yılında Nurizade Ziya Bey başkanlığındaki üç kurucu üyemiz tarafından ilk kuruluş toplantısının gerçekleştirildiği ve mumyalarıyla canlandırıldığı odanın, döneminin eşyaları ile sunulduğu bölüm,
3..... Fenerbahçe Spor Kulübü’nün, 1899 tarihindeki “Black Stocking” ismi altında kuruluş teşebbüsü dahil, günümüze değin her dönemde kullandığı formalar, çoraplar, futbol ayakkabıları, vs. giysi çeşitleri ve meşin topların sergilendiği bölümler,
4..... Atamızın 3 Mayıs 1928 günü kulübümüzü ziyaretinin ve kulüp şeref defterini imzalama anının (mumyalı olarak) canlandırıldığı bölüm,
5…. İşgal dönemi sırasında Kurbalıdere’deki lokalimizden, cepheye silah kaçırılma anının mumyalarla canlandırdığı bölüm,
6….İşgal yıllarında, İşgal Kuvvetleri’ne karşı kazanılmış olan ve “Milliyetçi Karşı Çıkış Harekatı”nın ilk simgesi niteliğindeki “Harrington Kupası”nın, İşgal Orduları ile yapılan futbol müsabakalarının orijinal fotoğrafları eşliğinde sergilendiği özel bölüm,
7....Fenerbahçe Spor Kulubü’nün, yeni bulunmuş olan (1329/1913 ve 1339/1923 ) ilk iki nizamnamesinin asılları ile, Osmanlıca’dan günümüz Türkçesine çevirilerinin sergilendiği özel bölüm,
8... Kuruluştan itibaren kulübümüzün tüm branşlarındaki başarılarını simgeleyen kupaların, şiltlerin ve özel madalyaların sergilendiği bölümler,
10… Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kuruluşundan itibaren bulunmuş, belgelerin, beratların, eski üye kartlarının, eski lisansların ve eski müsabakalardan fotoğrafların tarihsel bir sıra içinde sergilendiği bölümler,
11… Fenerbahçe Spor Kulübü ile ilgili, gerek kulüp özel arşivinde yer almış ve gerekse de isimleri altlarında yazılı özel kişiler tarafından bağışlanmış eski maç biletleri, eski kulüp piyango biletleri, ve sair ephemeral materyallerin sunulduğu bölümler,
12.....Union Club Sahası’ndan Şükrü Saraçoğlu Stadyomu’na kadar, stadın evrelerinin fotoğraf ve maket ile sunulduğu bölüm,
13….Eski maç ve gösterilerden filmlerin devamlı olarak sunulduğu “Sinema Odası”
14..... Kulüp tarihi ile ilgili bilgileri içeren kitapların yer aldığı, “Arşiv ve Kütüphane Bölümü” (Bilgisayar ağı eşliğindeki istatistiki bilgilerin sunulabilmesi için çalışmalar devam etmektedir)

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ MÜZESİ’NDEN ÇAĞRI:
Yıllar boyunca kazanılmış, terlerle, kanlarla, gözyaşlarıyla sulanmış bu gurur tablolarının yine yılların ötesine en yakışır biçimde taşımak bizlerin önce görevi sonra da onları kazandıranlara karşı da kutsal borcudur. İşte bu noktada, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne gönül vermiş olan bizlerin, de yarınlara karşı olan görevi başlamakta, kendimizin veya tanıdığımız kişi ya da kuruluşların, ellerinde bulunan spor alanında kazanılmış kupa, şilt, madalya, plaket, rozet, fotoğraf, bilet basılı eser ve sair hatıra mahiyetinde her türlü dokümanları, kulübümüze kısa zamanda ulaştırmaları hususunda yardımları gerekmektedir. Müzemizde, belgelerin altında isimleri ile yer alacak olan bu arşiv sahipleri, yaptıkları bu hizmet ile tarihimize ışık tutacaklarının yanı sıra, başka kişilere de örnek olmaları bakımından yarınlarda hayırla anılacaklardır. Saygılarımızla…

Dr. R. Sertaç Kayserilioğlu
Tarih, Arşiv ve Müze Kurulu Başkanı
(Müracaat : Fenerbahçe Müzesi 0216 /4495667’ 2028)

--------------------------------------------------------------------------------

Futbol Şampiyonlukları

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Muze_sampiyonlukFutbolda, Türkiye’nin en çok kupa kazanan kulübü Fenerbahçe’dir. Takımımız, eski adıyla Türkiye Birinci Ligi, yeni adıyla Birinci Süper Lig’de 16 kez şampiyonluk sevincini yaşamıştır. Kupalarının arasında 16 İstanbul Ligi, 12 TSYD, 6 Milli Küme, 4 İstanbul Şildi, 1 İstanbul Kupası, 3 Türkiye Futbol Şampiyonası, 1 Spor-Toto, 4 Donanma, 8 Başbakanlık, 4 Türkiye, 2 ******, 6 Cumhurbaşkanlığı Kupası bulunmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.frmkral.hareketforum.net
CEZA
Süper Moderatör

Süper Moderatör
CEZA

Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 20/05/08 Mesaj Sayısı : 189 Nerden : Sana LEn Çokmu Merak Ettin:) İş/Hobiler :
MesajKonu: Geri: Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı   Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Icon_minitimeC.tesi Mayıs 24, 2008 11:17 am

Sağol Sefa Güzel BiLgiLer ELine Sağlık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sagop@
RooT AdmiN

RooT AdmiN
sagop@

Erkek
Yaş : 29 Kayıt tarihi : 26/05/08 Mesaj Sayısı : 127 Nerden : ankara İş/Hobiler : rap müzik
Rep Sistemi
Aktiflik:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Başarı Puanı:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Left_bar_bleue500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
Güçlülük:
Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Img_left500/500Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Empty_bar_bleue  (500/500)
MesajKonu: Geri: Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı   Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı Icon_minitimePerş. Mayıs 29, 2008 8:19 pm

baya uzunmuş sağol paylaşımın için güzel
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Bay Şükrü Saracoğlu Ve Şükrü Saracoğlu Stadı

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Spor Bölümü :: Turkcell Süper Lig :: FeNeRBaHÇe -